İş Hukuku, işçi ve işveren arasındaki ilişkileri ve uyuşmazlıkları düzenleyen hukuk dalıdır. İş sözleşmesi, işçi ve işverenin sorumlulukları, iş sözleşmesini sonlandıran durumlar, çalışma süreleri, işçi ve işverenin haklarını, iş sağlığı ve güvenliği gibi konuları içermektedir.
İşçilik alacaklarının tahsili için dava yoluna gitmeden önce kanun koyucu arabuluculuk başvurusunda bulunma zorunluluğu getirmiştir. Yapılan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamama durumunda yetkili İş Mahkemesine açılacak dava ile yargılama süreci başlayacaktır. İşçilik alacaklarının tahsili için iş sözleşmesinin nasıl ve kim tarafından sona erdiği önem arz etmektedir. İşçi alacaklarınızı eksiksiz ve hızlı şekilde tahsil etmeniz için alanında yetkin ve tecrübeli avukatlarımızdan yardım alabilirsiniz.
İşverenin, işçinin mesai ve emeği karşılığında anlaşılan ücretin tamamını yada bir kısmını ödememesi durumunda açılacak olan dava türüdür. Kısaca işveren tarafından işçinin maaşının eksik veya tamamının yatırılmaması durumunda ücret alacağı davası açılır.
İşçinin, çalıştığı süreç boyunca kazandığı kıdemin, işveren tarafından topluca ödenen paraya kıdem tazminatı denir. İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için mevcut iş yerinde en az 1 (bir) sene çalışmış olması ve iş sözleşmesinin işçinin kusurundan dolayı feshedilmemiş olması gerekmektedir. İşveren haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshederse işçi kıdem tazminatına hak kazanamayacaktır. Kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağınızı alanında yetkin bir avukata danışmadan karar vermemenizi tavsiye ederiz.
İşçi ile işveren arasındaki iş sözleşmesi hükümleri dışında işverenin veya işçinin ihbar sürelerine uyulmaksızın sözleşmenin feshedilmesi durumunda sözleşmeye aykırı davranışta bulunan taraf ihbar tazminatı ödemekle yükümlüdür. İhbar süreleri, işyerinde çalışma süresine göre değişkenlik göstermekte ve kanunda açıkça belirtilmektedir. Çalışma süresine göre; 6 aydan az süreler için 2 hafta, 6 ay ile 1,5 yıl arasındaki süreler için 4 hafta, 1,5 yıl ile 3 yıl arasındaki süreler için 6 hafta, 3 yıldan fazla süreler için 8 hafta ihbar süresi tanınmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’na göre işçinin haftalık çalışma süresi 45 saat olup, haftalık 45 saatin üzerindeki çalışma süreleri fazla mesai olarak belirtilmiştir. Fazla çalışılan her saat için, işçinin saatlik ücretinin %50 oranında fazlası ödenmesi gerekmektedir. Örneğin saatlik çalışma ücretiniz 100 TL ise ve haftada 60 saat çalışıyor olduğunuzu kabul edelim. 15 saat fazla mesai X 150 TL = haftalık 2.250 TL fazla mesai ücretinin tarafınıza ödenmesi gerekir. İşveren tarafından fazla mesai ücretinin ödenmemesi, işçiye iş akdini haklı nedenle feshi ve dava hakkı vermektedir.
İşçinin mevcut işyerinde 1 yılını doldurduktan sonra yıllık ücretli izin alacağı hakkı bulunmaktadır. İşçi tarafından yıllık izin kullanılmaması veya işveren tarafından işçiye yıllık izin kullandırılmaması durumunda işveren yıllık izin ücretini işçiye ödemekle yükümlüdür.
Kanun tarafından ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde tatil yapmayarak çalışan işçi, çalışılan her gün için fazladan bir günlük ücrete hak kazanır. Örnek Ramazan Bayramında 2 gün çalıştığınızı ve günlük ücretinizin 100 TL olduğunu kabul edersek, işveren size günlük ücretleriniz haricinde 2 gün X 100 TL = 200 TL UBGT alacağı ödemek sorumluluğundadır.
İşverenin, işçinin sigorta bildirimi yapmaksızın ve sigorta primlerini yatırmaksızın çalıştırması durumunda işçi tarafından sigortasız çalıştığı dönemi sigortalı olarak tespit ettirme amacı ile açılan dava türüdür. Hizmet tespit davasını işçinin kendisi açabileceği gibi mirasçıları da açabilir.
İşveren tarafından geçerli ve hukuka uygun bir gerekçe sunulmadan işçinin çıkarılması sonucunda işçi dava açarak tekrardan işe iadesini talep edebilir. İşçinin işe iade davası açabilmesi için; belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışması, işyerinde en az 30 işçinin çalışması, işçinin en az 6 aylık kıdeminin bulunması, feshin geçerli bir nedene dayanmaması, işveren vekili olmaması gerekmektedir.
İşçinin, işyerinde veya işverenin talimatı ile iş amaçlı işçinin bulunduğu herhangi bir yerde yaralanmasına, ölümüne veya ruhsal zarara uğramasına iş kazası denir. Bu iş kazası neticesinde işçi, maddi – manevi tazminat, hastane ve bakıcı giderlerini işverenden talep edebilir. İş kazasının ölümle sonuçlanması durumunda işçinin yakınları destekten yoksun kalma tazminatı, hastane giderleri, cenaze giderleri ve manevi tazminat talep edebilirler.